OSMANİYE’Yİ İSTEYEN ERMENİ NORADUNGYAN EFENDİ’NİN İHANETİ !
-Osmanlı’nın dışişleri Bakanlığına kadar yükselen Gabriel Noradungyan Efendi, Osmanlı çökerken SEVR’in gerçekleşmesi için çalıştı.
-Noradungyan, Lozan’da Çukurova’nın özellikle de Osmaniye’nin ermeni yurdu olarak kabul edilmesi için çalıştı.
1700`lü yılların başlarında Sivas`ın Eğin kazası yöresinden İstanbul`a göç eden NORADUNGYAN ailesi, ekmekçilik mesleğinde şöhret kazandı. Zengin de oldular. Kısa zamanda Yeniçeri Ocağı`nın ekmek ihtiyacını karşılayacak hale geldiler.
Ermeni dilinde Nor "Yeni", Dunk ise “fidan” anlamına gelir. Sonuna da "oğul" anlamına gelen "yan" eklerseniz NORADUNGYAN`ın "Yenifidan oğlu" olduğu ortaya çıkar.
Aynı aileden Artin Amira, padişah II.Mahmut`un güvenini kazanmış, önde gelen zengin Ermeniler arasında idi. İstanbul`da Ermeni cemaat okulları ve kilise açılmasında Artin Amira`nın çalışmaları etkisini gösterdi.
Aynı aileden Gabriel, 1852 yılında doğdu. Eğitimini en ile­ri seviyede bilgili hocaların yardımıyla sürdürdü. Kadıköydeki Sen Josef Koleji`ni bitirdi. 1870 - 1876 yılları arasında Fransa`ya SORBON`a yüksek politika bilimi öğrenmeye gitti.
Osmanlı Hariciyesindeki Ermenilerin tavsi­ye ve destekleri ile Paris elçiliğinde fahri ataşe görevine getirildi. Oku­lunu bitirdi. İstanbul`a geldi. Osmanlı Dışişlerinde gizli yazışmaların yapıldığı Tahrirat Kalemine alındı.
1877-78 Osmanlı Rus savaşından sonra ortaya çıkan şartlar gereği Tuna nehri kıyısındaki sınırları belirleme komisyo­nunda görev aldı. Osmanlı Devleti`nin Lahey`de faaliyet gösteren Uluslararası Adalet Divanı üyesi oldu.
II. Abdülhamit`in 1909 yılında tahttan uzaklaştırılmasından sonra kurulan Hükümet`te Ticaret ve Nafia (Bayındırlık) Nazırı olarak görev aldı. 13 Nisan 1909 yılında da Osmanlı Devleti`nin dünya poli­tikasını yöneten DIŞ İŞLERİ BAKANLIĞI (Hariciye Nazırı) görevine getirildi.
1911 yılında patlak veren Balkan savaşlarına Rusların katılmayacağı hakkında görüşler açıklayarak Devleti yanılttı. Rusların desteğiyle Balkanlar da isyan halinde bulunan Yunan, Sırp, Bulgar, Romen ve Arnavutlar, Osmanlı`nın kuruluş döneminde 300 yıla yakın bir zamandır fetihler yoluyla elde et­tiği topraklar bir yıl gibi kısa bir zamanda elden çıktı.
Balkan yenilgisinden sonra istifa etmek durumunda kalan NORADUNGYAN Efendi, Parise yerleşti. Dünya Ermenileri`nin Yardımlaşma Birliği`nin başına geçti. Osmanlı aleyhine yürütülen çalışmaları yönlendirdi.
ÇUKUROVA`DA VE OSMANİYE`DE
FRANSIZ İŞGALİ BAŞLIYOR.
Gelişen olaylar Osmanlı`nın paylaşılacağı ve işgal edileceği yönünde ol­du. 1918 yılı Aralık ayı sonlarında Mersine ve arkasından da Adana, Tarsus yöresine çıkan Fransızlar ile Dörtyol, İskenderun yöresinden Osmaniye ve Maraş’a gelen İngilizlerin ortak işgal güçleri yörede yüz yıllardır süren TÜRK hakimiyetini sona erdirdiler.
Fransız işgal idaresi Osmaniye`ye aslen Kadirli’li bir aileden Fanizadeler`den gelen Dr. Mesut FANİ`yi "yerel vali" (Guvernör) görevine getirdi. Fransız birlikleri Toprakkale ve Mamure tren istasyonları ile Osmaniye şehir merkezine yerleşti.
İlginçtir, Fransız iş­gal idaresi`nin Adana Askeri Kontrol şefi Albay BREMOND Osmaniye`ye geldi­ğinde yanında Kürt kabile reisleri olarak bilinen yerel kıyafetli şahısları bulunduruyordu.
Onları onurlandırarak Çukurova geneli ve Osmaniye`de Kürt bölücü hareketlerine de destek veriyordu.Zaten Osmaniye`nin yerel valisi Mesut Fani`de, Kürtler ve Kürdistan üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan bir uzman politikacı idi.
Anadolu`nun tamamen paylaşılmasını hedefleyen SEVR Anlaşmasının sınırları belirleyen maddelerinde Cebeli Bereket (Osmaniye) yöresindeki Ceyhan nehri boyunca güneyde kalan topraklar Fransızların yönetimine bırakılıyordu.
Fransızların Çukurova işgali acı olayları beraberinde getirdi. Ermeni silahlı milislerin (kamavor) yaptığı katliamlar sonucu binlerce TÜRK hayatını kaybetti. Osmaniye için tarihi olayların başında şüphesiz ki Rahime Hatun`un 5 Ağustos 1920 tarihinde Fransızlara karşı hücumu esnasında şehit olması önemlidir.
NORADUNGYAN`IN CEBELİ BEREKETİ ( OSMANİYE )İSTEMESİ
TÜRK ORDUSUNUN batı cephesinde Yunanlıları bozguna uğratmasının arka­sından kazanılan askeri başarı sonucu yeni TÜRKİYE devletinin uluslarara­sı alanda tanınması gerekiyordu. 1923 yılı başlarında Lozan`da görüşme­ler başladı. TÜRK heyetinin başında İsmet Paşa vardı. Aynı zamanda Dr. Rıza Nur` da heyetin içinde yer alıyordu.
Rıza Nar`un açıklamalarına göre, Ermeni heyetinin başında bulunan Gabriel Noradunkyan, TÜRK heyetinin yanına kadar geldi. İsmet Paşa ile görüşme isteğinde bulundu. Yapılan görüşmeler sonrasında söz alan Noradungyan:
"Benim bütün vücudum TÜRK değerleri ile meydana gelmiştir. Yalnız ben değil, babam, babamın babası da öyle. Hep TÜRK memuru. Bu sebeple TÜRK’e minnettarım. Sadığım. Ermeniler çok perişan oldular. Onlara da Cebeli Bereketi yurt olarak verseniz". (Bak. Yalçın TOKER, Milli Mücadele­nin İçyüzü", İstanbul-1994, s. 486-487)
Türk heyeti, Noradungyan Efendi`nin bu isteğini kabul etmedi.
Bu ge­lişmelerden sonra insan gayrı ihtiyari düşünüyor: "-Neden Ermeniler son ümit olarak Cebeli Bereketi ( OSMANİYE )kendilerine yurt olarak istediler?" diye...
Doğu Akdeniz`in çok önemli stratejik yerinde bulunan Osmaniye`de Er­menilere yurt verilmesi halinde, ilerde TÜRKİYE`nin yaşayacağı siyasi krizler sonrası bütün Çukurova`yı da içine alacak bir Ermeni devletinin odak noktası olabilirdi.
TÜRKİYE`nin yeni SEVR dayatmalarına en çok hedef olan yöresinin Osmaniye olduğunun bilinmesi gerekir düşüncesindeyim.
Konu: OSMANİYE'Yİ iSTEYEN ERMENİ: NORADUNGYAN 
Cuma Ara. 12, 2008 3:26 pm